Çocukluk çağında da baş ağrısı, çocukların yaşam kalitesini etkileyen yakınmalardan birisidir. Baş ağrıları, çocukluk çağı boyunca yaşla birlikte ilerlemektedir. Çocuklarda migren tanısı yerine çoğu kez sinuzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları düşünülmekte ve gereksiz antibiyoterapi uygulanmaktadır. Migren çocuğun okul devamını bozmakta ve sınav dönemlerinde ortaya çıkarak akademik başarısını etkilemektedir. Oysa ki günlük davranışsal düzenlemeler ve spor ile bu hastaların baş ağrısı sıklığı azaltılabilmektedir. Bu önlemler ile yakınmaları devam edenlere ise koruyucu tedaviler önerilmektedir.
Mutlaka yapılması gereken tetkik yoktur. Öykü ve muayene ile değerlendirme sonrasında gerekiyorsa tetkikler yapılmalıdır. Beyin tomografisi, beyin manyetik rezonans görüntüleme, elektroensefalografi ikincil neden şüphelenilen hastalarda yapılmalıdır. Küçük yaşlardaki çocuklara (genelde önerilen 5 yaş altı) beyin görüntüleme yöntemi yapılması şarttır. Ailenin çok endişe etmesi de bu tetkiklerin yapılması için bir neden olabilir. Klinik olarak ateş, öksürük, burun akıntısı gibi ani başlayan veya alevlenen sinüzit bulguları olmayan hastalarda sinüzit filminin çekilmesine gerek yoktur. Göz sorunlar, genel olarak yakın görmede sorunlar, göz tansiyonu gibi durumlar devamlı veya tekrarlayıcı baş ağrılarına neden olabilir. Başağrısı olan çocuklarda göz muayenesi şart olmamakla birlikte çocuklarda göz ve görme sorunları her zaman kolay fark edilemeyeceğinden, başağrısı nedeni ile hastaneye götürülmesi göz muayenesinden geçmesi için bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
Bu sorunun yanıtını hem erişkinlerde hem de çocuklarda altta yatan ikincil nedene bağlı başağrısı olmadığından emin olunduktan sonra ve izlem sonucu vermek gerekir. Sadece psikolojik nedene bağlı başağrıları (depresyon, kaygı bozukluğu gibi nedenler sonucu) olabilir. Sıklıkla görülen ise birincil başağrıları olanlarda ek olarak bu tip rahatsızlıkların veya bazı kişilik özelliklerinin varlığıdır. Çocuklarda okul sorunları, aile sorunları başağrıları ile birlikte görülebilir. Bunlardan hangisinin başağrısına neden olduğu ancak uzman doktorlar tarafından belirlenebilir. Bu konuda çocuk nörolojisi uzmanı, çocuk psikiyatristleri, aile, çocuk ve öğretmen işbirliği gerekli olabilir.
Çocuk nörolojisi uzmanı tarafından görülerek altta yatan bir nedene bağlı olmayan birincil başağrısı düşünülen çocukda, buna neden olan durum (migren, gerilim başağrısı gibi) söylenebilir veya izlem sonucu ortaya konabilir. Bazı hastalarda farklı tiplerdeki birincil başağrıları birlikte olabilir. Çocuğunuzun başağrısı olduğunda yazacağınız bilgiler (başağrısı güncesi) tanıda, izlemde, tedavinin değerlendirilmesinde son derece önemlidir. Güncede tarih, ağrıyı başlatan şey, ağrının geliş zamanı, tipi, nerede olduğu, şiddeti, süresi, nasıl geçtiği ve okulunu, ders veya aktivitelerini engelleyip engellemediği, ağrı kesici kullanıp kullanmadığı gibi bilgiler yer almalıdır. Ağrıyı başlatan nedenlerin belirlenmesi son derece önemlidir. Başağrısı olduğu zaman çocuğunuza kendini nasıl hissettiğini anlatan resim çizmesini de isteyebilirsiniz. Bu bilgileri de değerlendiren doktorunuz size neler yapmanız gerektiği konusunda yardımcı olacaktır.